İş Hukuku

Mobbing Nedir ve Mobbing Davası Nasıl Açılır ?

Yazımızda mobbing nedir sorusuna cevap vermenin yanında bu duruma maruz kalan kişilerin neler yapması gerektiği, mobbingle mücadelede atılması gereken adımlar ve nasıl dava açılabileceği gibi sorulara cevap vermeye çalışacağız. Konuyla ilgili yaşadıklarınızı ve sorularınızı yazının altına yorum olarak ekleyebilirsiniz. Sorularınıza mümkün olan en kısa sürede cevap vermeye çalışıyoruz.

Mobbing Nedir ?

Mobbing kelime olarak Türk Dil Kurumu sözlüğünde bezdiri anlamına geliyor. Bezdiri kelimesi ise yine aynı sözlükte okul, iş ortamı gibi bir topluluk içerisinde hedef alınan kişinin sistemli bir şekilde çalışmalarının engellenerek, huzursuz edilmek suretiyle yıldırılması, dışlanması ve gözden düşürülmesi olarak tanımlanmış bulunmaktadır. Mobbing nedir sorusunun TDK karşılığı yanında bir de hukuki geçmişi ve anlamına bakalım:

Ne Anlama Geliyor  ?

Mobbing kelimesi latince “mobile vulgus” kelimesinden gelmektedir. İngilizce’de aşırı şiddetle ilişkili ve yasaya uygun olmayan kabalık anlamına gelen “mob” kavramından türetilmiştir. Son yıllarda sıkça gündeme gelen mobbing esasen ilk dönemler hayvanların ve çocukların kendi aralarındaki ilişkilerini açıklamakta kullanılmakta idi. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren iş ortamındaki psikolojik baskı, şiddet ve taciz eylemlerini açıklayan bir terim olarak ele alınmaya başlamıştır.

Özellikle iş ortamındaki bir birey üzerinde kurulan, sistemli bir şekilde devamlılık arz eden ve bireyin iş ortamı dışına itilmesi gayesini güden her türlü psikolojik baskı, taciz ve şiddet içeren eylemler bütününe mobbing denilmektedir. Görüldüğü üzere belirli bir bireyin hedef alınması, devamlılık arz etmesi ve sistematik bir davranışlar bütününü oluşturması mobbingin unsurlarıdır. Nihai hedef ise çoğu zaman bireyin yıldırılarak işten ayrılmasının sağlanmasıdır.

Psikolojik Baskı, Taciz ve Şiddet Kavramları

Tüm bu eylemlerin mobbing olarak adlandırabilmek için yukarıda sayılan unsurların mevcut olması yani bunun belli bir kişiyi hedef almış bulunması, belirli bir süredir devam ediyor olması ve sistematik bir şekilde icra ediliyor olması şartları aranmaktadır. Genel olarak sanılanın aksine mobbing sadece yukarıdan aşağıya doğru gerçekleştirilen bir psikolojik baskı değildir; düşey eksendi olduğu gibi yatay ve nadir de olsa dikey eksende de gerçekleşebilmektedir.

Mobbingi meydana getiren etkenler olan psikolojik baskı, psikolojik taciz ve psikolojik şiddet olgularından bahsetmek gerekirse; iş ortamında bireyin düşey, yatay veya dikey eksende psikolojik baskı, taciz ve şiddete maruz kalması mümkündür. Aşağılanma, hakarete uğrama, toplum içerisinde eleştirilme, sözlü saldırıya maruz kalma, gözle taciz edilme, işten atılmakla tehdit edilme, şantaja maruz kalma ve buna benzer pek çok şekilde kendisini gösterebilmektedir.

Düşey psikolojik taciz ve baskı, kıdemli olan çalışanın ya da patronun altında çalışan kişiye uyguladığı mobbingi ifade eder. Yatay psikolojik taciz ve baskı ise işyerinde aynı seviyede çalışanlar arasında meydana gelen mobbing faaliyetlerini ifade etmektedir. Dikey psikolojik taciz ve baskı ise nadir yaşanmakla birlikte alt seviyedeki çalışanların üst seviyedeki çalışana karşı gerçekleştirdiği mobbing faaliyetidir. Örneğin çalışanların düzenli ve sistematik bir şekilde üstlerinin talimatlarını yerine getirmemeleri diğer şartları da mevcutsa mobbing olarak değerlendirilebilir.

İşyerinde Mobbing Nedir ve Örnekleri Nelerdir ?

Peki işyerinde mobbing nedir ? Esasen yukarıda da açıklamaya çalıştığımız gibi işyerinde mobbing iş kanunu başta olmak üzere diğer yasal mevzuat hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesine aykırı bir şekilde çalışanın maddi ve manevi olarak zarara uğratılması anlamına gelmektedir. Kanunlarımızda mobbing kavramı doğrudan tanımlanmıştır. Ancak genel hükümler kapsamında ve Yargıtay kararları ışığında iş sözleşmesine aykırı ve tazmin gerektirir bir eylem olarak kabul edilmektedir.

Mobbingi karşılayabilecek ulusal mevzuatımızdaki en yakın düzenleme Türk Borçlar Kanunu‘nun 417. maddesinde İşçinin Kişiliğinin Korunması başlığı altında ele alınmıştır. Buna göre iş veren işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun ortamı sağlamak, işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve uğrayanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü kılınmış aksi davranışların sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğini hüküm altına almıştır.

Psikolojik baskı, şiddet ve taciz şeklinde gerçekleştirilecek mobbing aynı zamanda İş Kanunu‘nun 24. maddesi anlamında işçinin haklı nedenle fesih sebebini oluşturmaktadır. Buna göre mobbinge maruz kalan işçi iş sözleşmesini feshederek iş hukukundan kaynaklı tazminat ve ücret alacaklarını talep edebilir. Ayrıca işçi Borçlar Kanunu’ndaki açık hükme aykırı eylemler nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini de talep edebilecektir.

En çok karşılaşılan mobbing örnekleri nelerdir ? Sürekli ağır iş yükü ile çalışanın işten yıldırılması, yıllık izin, haftalık izin gibi izin haklarının sistemli bir şekilde kullanılmasının engellenmesi veya istenilen tarihlerin haricinde izin kullandırılması başta gelen örneklerdir. Ayrıca çalışanın niteliklerine ve görev tanımına aykırı veya anlamsız işlerin verilmesi suretiyle işten soğutulması, sürekli bir şekilde yapılan işlerin beğenilmemesi ve toplum içerisinde bireyin azarlanması, çalışanın sistemli ve sürekli bir şekilde işten çıkartılmakla tehdit edilmesi, aşağılanması ve hakarete uğraması örnek olarak verilebilir.

Mobbingin Önlenmesine Yönelik Başbakanlık Genelgesi

Resmi Gazete’nin 19 Mart 2011 tarihli sayısında “İşyerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi” konulu genelge yayınlanmıştır. Genelgede mobbingin kamu kurumu ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleşebildiği ifade edilmiş; mobbinge karşı alınacak önlemlerin neler olduğu sayılmıştır.

Çalışanların mobbingten korunması hususunun işverenin sorumluluğunda olduğu, işverenin gerekli bütün önlemleri alması gerektiği, bütün çalışanların mobbing teşkil edecek eylemlerden uzak duracağı ilgili mevzuatta vurgulanmaktadır. İş sözleşmelerinde gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi olan ALO 170 üzerinden uzman psikologlar ile gerekli yardım ve desteğin sağlanacağı, Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu’nun kurulacağı, denetim elemanlarının şikayet halinde işyerini denetleyeceği, eğitim ve bilgilendirme toplantıları ile seminerlerin gerçekleştirileceği genelgede beyan edilmiştir.

Mobbing Davası Nasıl Açılır ve Nasıl İspatlanır ?

Borçlar Kanunu ve İş Kanun’daki hükümler gereği mobbing iş ortamında ve bir iş ilişkisi kapsamında gerçekleştirildiğinden iş sözleşmesine aykırılık teşkil etmekte ve mobbing davalarında görevli mahkeme olan iş mahkemelerinde açılmaktadır. İş mahkemesinin olmadığı yerlerde bu davalara iş mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemeleri bakmaktadır. Yetkili yer mahkemesi açısından ise dava işçinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi işin gerçekleştirildiği yerdeki mahkemede de açılabilir.

Mobbing davası iş mahkemesine hitaben yazılacak dava dilekçesi ile açılabilir. Bu dilekçede mobbing teşkil eden eylemler örnekleriyle birlikte açıklanmalı, süreç hakkında ayrıntılı bilgi verilmeli, eylemlerin sistemsel bir bütünlük arz ettiği izah edilmelidir. Mobbing teşkil eden eylemlerin varlığının ispatı bakımından tanık deliline başvurulabilir. Aynı işyerinde çalışan ve aynı şekilde mobbinge maruz kalan kişiler bu davalarda birbirlerine tanıklık edebilirler. Bununla birlikte e-mail yazışmaları, iş yeri kamera görüntüleri, sms içerikleri, görüşme kayıtları gibi mobbingi ispatlayabilecek her türlü bilgi ve belge dava dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunulmalıdır.

Mobbing sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğinden iş akdinin feshi ve iş sözleşmesinden kaynaklı tazminatların ve işçilik alacaklarının talep edilmesini sağlar. Kişilik haklarının ihlali teşkil eden bir haksız eylem olduğundan ayrıca maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmaya olanak tanır.

Mobbing sebebiyle işsiz kalmanın getirdiği kazanç kaybı, psikolojik tedaviye ilişkin masraflar gibi maddi zararlara ilişkin olarak maddi tazminat talep edilebilir.  Kişilik haklarının zedelenmesi nedeniyle yaşanan psikolojik etkilerin karşılığı olarak manevi tazminat da talep edilebilir. Bu noktada iş hukuku alanında tecrübeli bir avukatın yardımını almak sizin için en sağlıklı ve avantajlı bir şekilde davanızın sonuçlanması bakımından önem arz etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Çalıştığım işyerinde bölge yöneticisi tarafından psikolijik baskı nedeniyle istifa ettim.yillik iznimi kullanamadım.beni yönetici yapacağını söyleyerek daha sonra bunu inkar etti.yasli olduğumu söyleyerek beni sürekli aşağıladı.magazadaki sorunları çözemediğini söyledi.magazadaki basaralirim belgeler halindedir.su anda psikolojik tedavi görüyorum.hastaligim anksiyete bozukluğu.arabuluculuktaki görüşmede uzlaşma sağlanmadı.kidem tazminatımı dava açarak kkazanabilirmmiiyim.tesekkurler..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir