Depremle İlgili Yalan Haber Neşri
Türkiye, nüfusunun %70’den fazlası birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yaşayan bir deprem ülkesidir. Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi’nin Silivri Açıkları’nda gerçekleşen 5.7 şiddetindeki deprem ve artçıları, halkın ‘’Büyük İstanbul Depremi’’ hususundaki endişe ve korkularını arttırmıştır. Sosyal medyanın daha da etkinleşmesiyle beraber nereden geldiği belli olmayan provokatif veya yalan haberler çoğalmış; toplum nezdindeki huzursuzluk, endişe ve korkuları daha üst bir boyuta taşımıştır. İstanbul Valiliği’nin sosyal medyada depremle ilgili asılsız iddialarda bulunan, paylaşan ve dağıtanlarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıklamasıyla beraber söz konusu haberlerin ceza hukuku bakımından incelenmesi zaruri hale gelmiştir.
5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu genel anlamda yalan haber neşrini suç olarak düzenlememiştir. Ancak ve ancak; özel bazı durumların veya saiklerin bulunması halinde depremle ilgili yalan haber neşri cezalandırılabilecektir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma
Madde 123- (1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Genel anlamda yalan haber neşri suç olarak düzenlenmemiş olmakla beraber söz konusu fiil Yargıtay kararlarında hukuka ayrı bir davranış olarak tanımlanmıştır. Suçun maddi unsuru olan hukuka aykırı davranış, depremle ilgili yalan haber neşrinde somutlaşır. Ayrıca söz konusu madde, manevi unsur yönünden ‘’huzur ve sükunu bozmak’’ saikini aramaktadır. Depremle ilgili yalan haber neşrinin öznesi ancak ve ancak maksadının huzur ve sükunu bozmak olması halinde cezalandırılabilecektir. Failin tek bir fiille birden fazla kişiyi mağdur etmesi halinde ise farklı neviden fikri içtima hükümleri uygulama alanı bulacaktır; fakat şikayete tabi bir suç olması nedeniyle birden fazla kişinin şikayeti şarttır.
Örneğin; bir mesajlaşma uygulamasında bir ya da birden fazla kişiye sırf kişi ya da kişilerin huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla gerçekle örtüşmeyen bir şekilde ‘’Antalya’da yarın 7,9 şiddetinde deprem bekleniyor’’ yazılması bu suçun kapsamına girecektir. Söz konusu haberin gerçekten inanılarak paylaşılıyor olması halinde ise bu suç kapsamının dışında kalacaktır. Çünkü saik unsuru eksik kalacaktır.
Savaşta yalan haber yayma
Madde 323- (1) Savaş sırasında kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak veya halkın maneviyatını sarsacak veya düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak şekilde asılsız veya abartılmış veya özel maksada dayalı havadis veya haber yayan veya nakleden veya temel milli yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunan kimseye beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
Söz konusu madde, özel bir durum olan savaş halinde yalan haber neşrini düzenlemiştir. Suçun maddi unsuru, asılsız veya abartılmış veya özel maksada dayalı havadis veya haber yayma veya nakletme veya temel milli yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunmadır. Söz konusu suçun bir soyut tehlike suçu olması sebebiyle fiilin savaş sırasında kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak veya halkın maneviyatını sarsacak veya düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak nitelikte olması yeterlidir. Depremle ilgili yalan haber neşrinin bu nitelikte olup olmadığı somut olaya göre tespit edilecektir.
Örneğin; geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi’ndeki 5,8’lik deprem sonrası sosyal medyada dolaşıma sokulan “Ben Ayça’nın abisiyim… Patron ben arama kurtarmada görev yapıyorum biliyorsun. Bu gece için uyarı yapıyorlar biliyorsun. İmkân varsa çok evlerde kalmayın. Asıl kırılması gereken 45 kilometrelik bir fay varmış. O dolmuş onu bekliyorlar. Haberin olsun, bir acil durum çantası yap. Giyecek içecek ne varsa; bu gece dışarıda kalın” şeklindeki ses kaydı savaş esnasında dolaşıma sokulmuş olsaydı bu suç kapsamına girecekti. Çünkü kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak nitelikte bir haberdir. İstanbul’da birçok insan bu paylaşım sebebiyle geceyi sokaklarda geçirmiştir. Fakat mevcut durumda, Türkiye, herhangi bir savaş halinde olmadığı için söz konusu paylaşım sahibinin bu suç tipi üzerinden cezalandırılması mümkün değildir.
Fiyatları etkileme
Madde 237- (1) İşçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek bir şekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara başvuran kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir. (2) Fiil sonucu besin veya malların değerleri veya işçi ücretleri artıp eksildiği takdirde ceza üçte biri oranında artırılır.
Suçun maddi unsuru, yalan haber veya havadis yayma veya sair hileli yollara başvurmadır. 1.fıkranın soyut tehlike suçu olması sebebiyle söz konusu fiilin işçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek nitelikte olması gerekir. Depremle ilgili yalan haber neşrinin bu nitelikte olup olmadığı somut olaya göre tespit edilecektir. Söz konusu suçta ayrıca saik unsuru da aranmaktadır. Bu saik ise işçi ücretlerinin veya besin veya mallarının değerlerinin artması ya da eksilmesidir. 2.fıkrada ise suçun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hali düzenlenmiştir. Söz konusu fiil sonucu besin veya malların değerlerinin veya işçi ücretlerinin artması ya da azalması aranmaktadır. Bu yönüyle tipik bir somut tehlike suçudur.
TCK’ da düzenlenen suçlar dışında Sermaye Piyasası Kanunu’nda da yalan haber neşri ile alakalı düzenlenen suç mevcuttur:
Piyasa dolandırıcılığı
MADDE 107 –
(2) (Değişik: 27/3/2015-6637/11 md.) Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle menfaat sağlayanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar
Suçun maddi unsuru; yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi vermek, söylenti çıkarmak, haber vermek, yorum yapmak veya rapor hazırlamak ya da bunları yaymak ve bu suretle menfaat sağlamaktır. Kanun koyucu, söz konusu suçun gerçekleşmesi için saik unsuru aramıştır: sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararının etkilemek. Depremle ilgili yalan haber neşrinin amacının sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek olması manevi unsur bakımından şarttır.
Yazar: MEHMET BATUHAN ÖZ