Tazminat Hukuku

Adam Çalıştıranın Tazminat Sorumluluğu

Adam çalıştıranın sorumluluğu Türk Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinde bir kusursuz sorumluluk hali olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu düzenlemeye göre adam çalıştıran, çalıştırdığı kişinin verdiği zararlardan kendi kusuru bulunmasa dahi kusursuz sorumluluk prensibine göre sorumlu olacak ve meydana gelen zararı tazminat edecektir.

Adam çalıştıranın sorumluluğu
MADDE 66- Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.
Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.
Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür.
Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir

Örnek vermek gerekirse bir çalışanın işyerinde gerçekleştirdiği işle ilgili faaliyeti esnasında üçüncü kişilere karşı verdiği zarardan işyerinin sahibi olan kişi yani adam çalıştıran da sorumlu olacaktır. Ancak kanun bazı şartlar altında işverenin bu sorumluluktan kurtulabilmesini öngörmüştür. İşveren TBK 66/2’ye göre işçiyi seçerken, talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararı engelleyici gerekli özen tedbirlerini aldığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulacaktır.

Genel olarak işletmenin faaliyeti neticesinde meydana gelen zarardan da yine işveren TBK 66. maddesi gereği sorumludur. Ancak işveren işyerinin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat ederek yine sorumluluktan kurtulabilecektir. Örneğin bir işyerinde meydana gelen iş kazasında işverenin sorumluluğu gündeme gelebilmektedir. İşveren gerekli emniyet tedbirlerini aldığını, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uyun hareket ettiğini, işyerinde bulunması gereken güvenlik teçhizatının, uyarıların mevcudiyetini, gerekli eğitimlerin çalışanlara verildiğini ispat etmek koşuluyla sorumluluktan kurtulabilecektir.

adam çalıştıranın tazminat sorumluluğu

Bağımlılık İlişkisi

Burada işveren ve işçi arasında bir bağımlılık ilişkisinin yani emir, talimat ilişkisinin bulunması aranmaktadır. Bu ilişki çoğu zaman hizmet sözleşmesi, iş sözleşmesi olarak karşımıza çıkmakla birlikte kimi zaman vekalet sözleşmesi, eser sözleşmesi bulunan durumlarda da bağımlılık halinin var olduğu görülebilmektedir. Nitekim Yargıtay’ın da bu yönde kararları mevcuttur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/7-216 E., 2010/231 K., 28.04.2010 T.)

Bir iş sözleşmesi ve hizmet sözleşmesinde işverenin işçiye emir ve talimat vermesi olağandır, bu durumlarda işveren işçinin verdiği zararlardan sorumlu olacaktır. Söz gelimi bir bina yapımının öngörüldüğü eser sözleşmesinde ise eğer işveren yüklenici firmaya emir ve talimat veriyor, yapılan işi sahada emir ve talimatlarıyla takip ediyorsa yine yüklenicinin verdiği zararlardan işverenin de adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğu doğabilecektir.

Zararın Tazmini

Asliye hukuk mahkemesinde açılacak tazminat davasında kusuru bulunduğu oranda zararı meydana getiren çalışan ve kusuru bulunsun ya da bulunmasın adam çalıştıran konumundaki işveren davalı olarak gösterilecektir. Mahkeme zararın niteliğine göre öncelikle tarafların kusur oranlarının belirlenmesi yönünden uzman bilirkişi heyetinden kusur raporu alacak ve akabinde aktüerya bilirkişisi marifetiyle zarar miktarını tespit edecektir.

Hesaplanan tazminattan zarar görenin kusuru oranında indirim yapılır ve bakiye tazminat miktarından davalılar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Ancak unutmamak gerekir ki çalışanın sorumluluğu kusur sorumluluğu olduğundan o ancak kusuru oranında sorumlu tutulabilir, adam çalıştıranın sorumluluğu ise kusursuz sorumluluk olduğundan çalışanın kusuru olmasa dahi meydana gelen zarardan sorumlu tutulur.

Zamanaşımı

Adam çalıştıranın tazminat sorumluluğu bakımından zamanaşımı süresi zarar görenin zararı ve zarara sebep olanı öğrenmesinden itibaren 2 yıl ve her halükarda zarar verici fiilin üzerinden 10 yıl geçmekle dolmaktadır. Eğer meydana gelen haksız fiil aynı zamanda bir ceza davasına konu olmuş ise ceza zamanaşımı uygulanır ve 2 yıllık süre uzar.

İfa Yardımcısının Fiilinden Sorumluluktan Farkı Nedir ?

Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesinde düzenlenen diğer bir kusursuz sorumluluk hali olan ifa yardımcısının fiilinden sorumluluk, adam çalıştıranın sorumluluğuna benzemekle birlikte aralarında bir takım farklar bulunmaktadır.  Öncelikle ifa yardımcısının fiilinden sorumluluk halinde ifa yardımcısı ifasına yardım ettiği kişi ile hukuki bir ilişki içerisinde olan üçüncü kişiye zarar vermektedir, adam çalıştıranın sorumluluğunda ise adan çalıştıran ile zarara uğrayan üçüncü şahıs arasında biz sözleşme, hukuki ilişki bulunmamaktadır.

Adam çalıştıranın sorumluluğunda çeşitli kurtuluş beyinneleri yani sorumluluğu kaldıran durumlar öngörülmüş iken ifa yardımcısında bu beyinneler söz konusu değildir. Yine her iki durum arasında zamanaşımı bakımından da fark bulunmaktadır. İfa yardımcısının fiilinden sorumluluk halinde zamanaşımı 10 yıl iken, adam çalıştıranın sorumluluğunda 2-10 yıllık süreler öngörülmüştür. Son fark olarak ifa yardımcısının fiilden ifa sahibinin sorumluluğu yapılacak bir anlaşma ile kaldırılabilirken, adam çalıştıranın sorumluluğunun kaldırılması bakımından bu tür bir sözleşme yapma imkanı bulunmamaktadır.

İfa Yardımcısının Fiilinden Sorumluluk Hakkında: https://hukukmakalem.com/ifa-yardimcisinin-fiilinden-sorumluluk/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir