Tazminat Hukuku
Trend

Kefalet Sözleşmesi *2023 Kefalet Sözleşmesi Nedir?

Kefalet sözleşmesi kapsamında bir başkasının borcundan dolayı kefil olmak, başkasının borcu için kefalet sözleşmesi imzalamak hakkında sitemize çokça sorular gelmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kefalet sözleşmesi bakımından bir takım şekil şartları getirmiştir ve yine önemli bir yenilik olarak borca kefil olurken eşin rızasının alınması gerektiğini düzenlemiştir. Yazımızda kefalet sözleşmesi şekil şartlarını, türlerini ve hukuki sonuçlarını bulabilirsiniz.

Kefalet Sözleşmesi Nedir?

Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, borçlunun alacaklıya olan borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlenmek anlamına gelmektedir. Kefil olan kişi borcunu ödemediği taktirde alacaklı kefile karşı icra takibine geçerek alacağın kefilin kişisel malvarlığından tahsil edebilecektir. Alacaklı tarafından gerçekleştirilen icra takibine itiraz ayrı bir makale olarak yayınlanmıştır.

Kefalet sözleşmesi kapsamında kefil olabilmek için fiil ehliyetine sahip olmak, yani 18 yaşını tamamlamış olmak, ayırt etme gücüne sahip olmak, yani kefaletin hukuki sonuçlarını kavrayabilecek akli yeteneğe sahip olmak gerekmektedir. Bunun yanında kefalet sözleşmesinde olduğu gibi diğer tüm sözleşmelerde de hata, hile, ikrah, gabin gibi iradeyi sakatlayan sebeplerden birinin varlığı altında kefalet sözleşmesini imzalamamış olması gerekmektedir.

Kefil borçlunun alacaklıya karşı ileri sürebileceği itiraz ve defileri ileri sürebilir. Ancak kanun akıl zayıflığı, yanılma ya da zamanaşımı gibi borçlunun sorumluluktan kurtulabileceği sebeplerin varlığını bilerek kefalet veren kefilin bu sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağını belirtmektedir.

Kefalet sözleşmesi şu iki türden oluşmaktadır:

  • Adi kefalet
  • Müteselsil kefalet

Müteselsil Kefil Nedir?

Müteselsil kefil, alacaklının borçlu ile birlikte veya borçludan önce kefile karşı icra takibine geçebileceği kefalet türünü ifade etmektedir. Eğer alacak muaccel olmuş yani istenebilir hale gelmiş ise müteselsil kefalet halinde alacaklı ister kefil ve borçluya aynı anda ya da ikisinden birine karşı icra takibi başlatma hakkına sahip olmaktadır.

Kefalet Sözleşmesi Nedir

Diğer kefalet türü olan adli kefalette ise alacaklının kefile karşı icra takibine geçebilmesi için öncelikle borçluya karşı takibe geçmesi, yapılan takip neticesinde alacağın tahsil edilememesi veya borçlunun iflasına karar verilmiş olması ya da borçlunun konkordato mehili almış olması gerekmektedir. Bu şartların varlığı halinde alacaklı kefile karşı takibe geçebilecektir.

Kefalet Sözleşmesi Şekil Şartı

Kanun, kefalet sözleşmesi için yani bir borca kefil olmak için bir takım şekil şartları düzenlemiştir. Eğer bu şartlar yerine getirilmemiş ise geçerli bir kefalet bulunmadığından kefilin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Sitemize gelen soruların büyük bir kısmına verdiğimiz cevaplarda belirttiğimiz bu şartları aşağıda saymış bulunmaktayız

Kefalet sözleşmesi kapsamında kefil olmak için gerekli şekil şartları şunlardır:

  • Kefilin sorumlu olduğu borç miktarı yazılmalı
  • Kefalet tarihi belirtilmeli
  • Müteselsil kefalet söz konusu ise açıkça yazılmalı
  • Tüm bunlar kefilin el yazısı ile yazılmış olmalı
  • Eşin kefalet için yazılı rızası alınmış olmalı

Yukarıdaki şartları taşımayan kefalet sözleşmesi, TBK anlamında geçerli bir sözleşme niteliğinde olmayacaktır.

Kefalet Sözleşmesi ile Kefil Olmak İçin Eşin Rızası

Türk Borçlar Kanunu‘nun 584. maddesinde borca kefil olabilmek için eşten yazılı rıza alma şartını getirmiştir. Ayrılık kararı veya yasal olarak ayrı yaşamayı haklı kılan bir sebep mevcut olmadıkça eşlerin bir borca kefil olabilmesi için diğer eşten yazılı şekilde izin almaları gerekmektedir. Kefalet tarihinden sonra alınan onay niteliğindeki rızanın geçerli olmayacağı, kefil olmadan önce veya kefil olma esnasında yazılı rızanın mevcut olması gerektiği madde metninden anlaşılmaktadır.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu 23/03/2018 tarihinde çek ve bono gibi kambiyo senetlerine kefil olarak imza atabilmek için eşin rızasının gerekip gerekmeyeceği hususunda Yargıtay’ın farklı dairelerinin içtihadları arasındaki ihtilafın giderilmesi için toplanmış bulunmaktadır.
Kefalet Sözleşmesi
Kefalet Sözleşmesi Nedir?

Sonuç

Yargıtay bu tür kambiyo senetlerine kefil olma durumunda eşin rızasının aranmayacağı doğrultusunda içtihad oluşturmuştur. Kanun koyucu 28/03/2013 tarihli kanun değişikliği ile bir takım kefalet sözleşmeleri bakımından istisnalar getirmiş bulunmaktadır. Buna göre ticari işletme sahibi veya ticaret şirketi ortak ya da yöneticilerinin işletme veya şirketle ilgili verecekleri kefaletlerde, esnaf veya sanatkarlar odasına kayıtlı esnaf ve sanatkarların mesleki faaliyetleri ile ilgili verecekleri kefaletlerde,  27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler bakımından eşin rızası aranmayacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir