Davadan feragat hakkında hukuki bilgiler yer almaktadır.

Davadan feragat hakkında ayrıntılara ulaşabilirsiniz..

Kamil
davadan feragat

Feragat ne demek? özellikle hukuki açıdan ne anlama geldiği merak konusu sorulardandır. Öncelikle TDK sözlüklerinde feragatin nasıl tanımlandığını paylaşalım: “Hakkından kendi isteğiyle vazgeçme.” Hukukta kullanıldığı bağlama göre farklı anlamlara gelen feragat kavramını davadan feragat yönüyle incelemek gerekirse 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na başvurmak gerekir. İşbu Kanun’un “Davaya Son Veren Taraf İşlemleri” başlıklı 307’inci maddesinde davadan feragat şu şekilde düzenlenmiştir:

“Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”

davadan-feragat-ne-demek

Davadan Feragat ile Davanın Geri Alınması Arasındaki Farklar

Davadan feragat eden davacı, mahkemeye başvurmak suretiyle dava dilekçesinde yer alan talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçtiği hususunu ortaya koyar. Davadan feragat yoluna giden davacı yalnızca davasını geri almakla kalmaz; bununla birlikte, davaya konu haktan da vazgeçmiş olur. Feragat edilen davanın konusu olan hak, bir yeni davada tekrar incelenemez. Davadan feragat yoluna giden davacı, davadan feragat iradesini net bir biçimde ortaya koymalıdır.

Zira, davadan feragat ile benzer müesseseler zaman zaman karıştırılabilmektedir. Örneğin davadan feragat yolu ile davanın geri alınması yolu farklı müesseseler olmasına karşın, uygulamada genellikle hatalı bir biçimde birbirlerinin yerine kullanılabilmektedir. Bu nedenle, davadan feragat yoluna başvurulurken, HMK m.123’te düzenlenen “davanın geri alınması” kurumu ile karıştırılmayacak bir ifadeye yer verilmesine dikkat edilmesi önemlidir.

Davanın geri alınması kurumuna ilişkin olarak HMK m.123’te; “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. İşbu madde metninden de anlaşılacağı üzere, davanın geri alınması müessesi ile davadan feragat müessesi belirli yönlerden farklılık arz eder. Çünkü, davanın geri alınması yolunda davacı, davaya konu haktan vazgeçmez; bilakis, davasını gelecekte tekrar açabilme olanağını saklı tutmak kaydıyla, yalnızca o an için geri alır.

Sonuç olarak, HMK m.123 uyarınca geri alınan dava, daha sonra yeniden açılabilir. Fakat, buna karşın davadan feragat yolunda bu tür bir imkan bulunmaz. Zira, davadan feragat eden davacı, aynı zamanda davaya konu haktan da feragat ettiği için aynı davayı daha sonra tekrar yargı önüne getiremez. Davanın geri alınması müessesi ile davadan feragat yolunu birbirinden farklı kılan bir diğer husus, karşı tarafın rızasının gerekip gerekmediği hususudur.

Çünkü, davanın geri alınabilmesi, ancak davalının açık rızası halinde mümkündür. Fakat, davadan feragat müessesine başvurabilmek için karşı tarafın rızasını almaya gerek yoktur. Öte yandan, avukat marifetiyle temsil olunan davalarda, davanın geri alınabilmesi yoluna başvurulabilmesi için davacı vekilinin vekaletnamesinde bu hususta özel bir düzenlemeyle yetki bulunması şart değildir. Fakat, davadan feragat yoluna gidilebilmesi için vekaletnamede bu hususta özel bir yetki düzenlenmiş olması gerekir.

Davadan Feragat Yoluna Gidilemeyen Davalar Nelerdir?

Davadan feragat, bazı istisnai davalar bakımından mümkün değildir. Bu bağlamda, HMK m.70/3 uyarınca, Cumhuriyet Savcısı’nın yer aldığı iş ve davalar hakkında taraflarca serbestçe tasarrufta bulunulamayacağı gerekçesiyle davadan feragat müessesine başvurmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca, hakimlerin hukuki sorumluluğu nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davalarına ilişkin de davadan feragat yoluna gidilmesi mümkün değildir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu bakımından da davadan feragat yolunu sınırlayan düzenlemeye değinmekte fayda var. Buna göre, İİK m.165/2 uyarınca, iflası talep edilen bir tacir hakkında asliye ticaret mahkemesinde iflas kararı verilirse, işbu kararın ardından davadan feragat edilemez. Nihayet, Yargıtay kararları gereği, sosyal güvenlik hakkından feragatin uygun olmadığı vurgulanarak hizmet tespiti istemiyle açılmış davalarda davadan feragatin söz konusu olmadığı kabul edilmektedir.